25.04.2010

Lucas Neill

Futbolda sadece kendi mevkisinin öne çıkan en önemli özelliklerini belirli bir seviyede yerine getirirken diğerlerine Fransız kalan adamları hiç sevmem. Mesela hızlı ve teknik bir bir kanat oyuncusu kaleciyle karşı karşıya kaldığında topa nasıl vuracağını bilmiyorsa iyi bir futbolcu değildir benim gözümde. Belki iyi bir kanatçı olarak kalmaya devam eder en fazla.

Bu meselenin savunma, özelde stoper pozisyonuna bakan yönüne gelelim. Hava toplarında etkili ve biraz da pozisyon almasını bilen, gelen rakibin topunu olmadı rakibin kendisini kesen adamlar ülkemizde iyi savunmacı olarak bilinir. Çoğu kişi öyle düşünür daha doğrusu. Ama şimdi sahalarımızdaki bir örnek bu işin hiç de öyle olmadığını gösteriyor: Lucas Neill.

Yukarıda da saydığımız hava topu ve bire birde kesicilik görevlerini yaparken pozisyon alma da gerekenden de fazlasını yapıp sık sık arkadaşlarının boş bıraktığı yerleri de doldurup tehlikeleri önlüyor. Bunlar kaliteli bir stoperin olmazsa olmazları zaten.


Ekstralarına gelirsek bir kere bu topraklardaki bir stopere göre çok üst düzey bir top tekniği var. Öyle ki şu an Galatasaray’da bulunan defansif orta sahaların tamamından daha teknik. Rakip üzerine baskı kurduğunda topu ileriye doğru şişirmek yerine ya müsait pozisyondaki arkadaşını bulup aktarıyor ya da soğukkanlı bir şekilde rakibini ya da gerekirse rakiplerini ekarte edip topu güvenli yere taşıyor. Bunlarla da kalmayıp takım hücuma çıkmakta zorlanıyorsa takım arkadaşlarıyla ver kaça girerek ve topu sürerek takımı hücuma taşıdıktan sonra yine görev alanına dönüyor.

Ayrıca daha önce oynadığı Milwall, Blackburn ve West Ham United’da -ve tabi Avustralya milli takımında- kısa sürede kaptanlığa yükselecek kadar da lider karakterli. Belki Galatasaray’da kaptanlık yapması zor ama şimdiden defansın kaptanlığı yaptığı da bir gerçek. Yeri geliyor takım arkadaşlarına bulunması gereken yerleri gösteriyor, yeri geliyor fırça atıyor. Futbolun önemli öğelerinden mağlubiyeti kabullenmeme ve hırs da fazlasıyla mevcut Neill’de.

Böyle bir futbolcuya sahip olmak bir ayrıcalık. Bu ayrıcalığı da artık nasıl oluyorsa Türkiye’nin en iyi yerli stoperi(!) Servet Çetin yedek kulübesinden izleyerek yaşamaya devam ediyor. Biz de bu adamı Galatasaray’da daha fazla izlemeyi umut ediyoruz haliyle.

3 yorum:

Del Piero dedi ki...

Bugünkü bursaspor maçını izlerken de yanımdaki herife neill büyük oyuncuymuş diyordum sürekli. Bu adam premier league de vasat bir takımdan geldi bana göre şu an ligimizdeki en iyi 2-3 stoperlerden biridir hatta çogu kişiye göre en iyisi. Demek ki bizim futbol gerçekten çok geri kalmış, bi de ülke sınırı dışında neden başarı gelmiyor diyoruz.

neill bugünkü maçta bi sürü atağı karşılarken, takımının ataklarını da o başlatıyordu çogu zaman. çok ilginç demi, bir stoper takımını atağa kaldırıyor hem de servetin gökhan zanın takım arkadaşı. oysa biz topu şişiren stoperlere o kadar alıştık ki bırakın takımı atağa kaldırmaya, topu düzgün bir şekilde oyuna sokması bile bize müthiş gelmesi için yetecek.

Protanopia dedi ki...

Kesinlikle kendi pozisyonunda ligin çok üzerinde. Ceza alanın hemen önünde attığı çalımları, verdiği pasları şaşkınlıkla izliyorum. Mehmet Topal, Mustafa Sarp gibi adamlar biraz ilerideki adama zar zor pas verirken bir defans oyuncusu neler yapıyor!

Del Piero dedi ki...

Ferrari ve Lugano da baya iyiler ama Neill kadar topu oyuna sokmada maharetli değiller. Bu arada Sarp'a ne olduysa dün sonradan oyuna girdi çok vahim durumdaydı, daha önce o kadar kötü de değildi bir Selçuk ayarında idi.