24.02.2010

ATSU-HIME #2

Tamamını da bitirdik. Bir alt postta bir karakter etrafında diyerek biraz eksik belirtmişim. Bir karakter merkezli çok sayıda insan etrafında geçiyor. Yani ayrıntılı işlenen karakter sayısı da bir değil, çok daha fazla.

Şimdi popüler Hollywood dizilerini de izleyen bir insanım ama şunu kabul etmek gerekiyor ki, Lost’u ya da How I Met Your Mother’ı ne kadar beğensem de izlemeseydim hayatımdan çok bir şey eksilmeyecekti. Ama Atsu-hime’yi izlemem bana çok şey katmıştır, o kesin.

Öncelikle hikayenin tarihi geçeklere dayanıyor olması ve ayrıntılarının çoğunun gerçek olması —bölüm sonlarında günümüz penceresinden kısaca değinilmesinden anlıyoruz diziye çok daha farklı bir gözle bakmanızı sağlıyor. Ciddi anlamda Japonya tarihi ve kültürü hakkında bilgileniyor, meraklanıyorsunuz. “Yok be, bu da saçma” demiyor, diyemiyorsunuz çünkü ana hattı gerçek. Daha çok dizinin sonlarında olmak üzere Japonya'yı alıp bir yerden başka bir yere getiriyorsunuz ayrıca.

İnsan faktörünün çok ön planda olması belki de insanı diziye çeken en büyük etken. Alttaki yazıda da bahsetmiştim, “acaba şimdi ne olacak” düşüncesi çok ger planda kalırken, neredeyse hiç sıkılmadan hep bir devam etme isteği uyandırıyor. İlk 4-5 bölümde Japonya’ya çok alışık olmadığımızdan diziye ısınmada sıkıntı çekilse de sonradan şiddetli bir bağlılık oluşturuyor.

Öğrendim ki Son Samuray (The Last Samurai) filmi de dizideki ve gerçekteki Saigo karakterinden yola çıkılarak çekilmiş. Dizinin sonları o filmde anlatılan tarihi içeriyormuş. Şimdi bi daha farklı bir gözle izlemek lazım o filmi.

Not: İngilizce altyazılı olmak üzere dizinin rapidshare/megaupload linkleri burada.

Hiç yorum yok: