6.05.2010
Lost günlerim
Bu haftamı Lost haftası ilan etmiştim. Birikmiş tüm Lost bölümlerini izleyecektim.
Her ne kadar "Saçmalamaya başladı herifler, cıvıttılar, Dexter'ın eline su dökmez bunlar" eliştirilerini iyiden iyiye duysam da. Evet bence de suyunu çıkarttılar, ilginç bir şeyi ilk kez gördüğümüzde sıra dışı olmasından ötürü hoşumuza gider, Lost'ta paralel gitmeler-gelmeler, zamanda zıplamalar-hoplamalar derken bomba patladı, artık tamam herşey normale döner diye beklerken yine aynı hikaye gelmesi sıktı canımızı. İzleyiciye ulan yeter artık, hanginiz iyi hanginiz kötü bir karar verin dedirtiyor. Hatta ben izlerken şeyi düşündüm şu "scary movie" serisi vardı korku filmleri ile daşşak geçen, bunun bir de Lost versiyonunu yapsalar acayip komik olur herhalde.
Neyse tüm bunlara rağmen ben Lost'u özlemişim onu anladım. Hele o başlarken "previously on lost" deyişini, kararan ekranda müzikle birlikte yavaş yavaş gelen LOST yazısını, biterken zongg diye yine ekrana gelen LOST yazısını özlemişim, en çok da bunu özlemişim galiba. En son 14. bölümü izledim, diğer bölümler yok henüz merakla bekliyorum yine her zamanki gibi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
SEzon bitsin de toptan izleyeyim. Meraktan değil de el mahkumluğundan. Ne zamanki bir dizideki hadiselelr çok karıştırılır orada s*çar. Ben daha güzelini görmedim.
Prison Break ve Lost... İkisi de efsane olacakken hüsran oldular.
Lost daha bitmedi beklemek lazım diyenlere de "Hadi oradan" çekiyorum. Bi halt olmaz bu saatten sonra ki içine ettiler zaten son bölümler, idare etse ne olur?
Ama herşeye rağmen seviyorum bu diziyi. Çok farklı bir dizi çünkü, saçmalığı ile de olsa çok farklı.
Yaw değişikti de değişiklik mi kaldı ki? Çorba naltıyor bence, amacı/derdi belli olmayan bir şekilde.
Yorum Gönder