2.10.2012

Güle Güle Sevgili



Bazen zaman, yalnızca zaman içini sızlatıyor insanın. Alex De Souza. Onunla bir mazi ortaklığımız vardı bizim. Geldiğinde üniversite sınavlarına hazırlanan liseli bir ergendim. Üniversite sevincimde buradaydı, okurken, bitirirken, işsiz kalırken, işe girerken, iş değiştirirken hep buradaydı o. Sanki hiç bırakmayacak gibi alışmıştık ona. Bunalıp hayata lanet ettiğimizde onun golleriyle coşup mutlu olduk, ilk 11’de adını görünce yüzümüz mütebessim gönlümüz mutmain oldu hep. Sadece futbolu değildi onu efsaneleştiren, duruşu yaptıkları yapmadıkları ile sevgiliydi, taraftarın sevgilisiydi o.



Bir devir daha kapandı, bir yıldız daha kaydı. Nasıl bitmesin, nasıl devam edebilirdin ki? Heykeli dikilen efsane payesini ayaklar altına almaya izin vermeyecek kadar dikti duruşun nihayetinde. Nasıl devam edersiniz yüreğinizde geri dönüş olmadığını anlamaya başlayınca? Ortaklık bozuldu, on numara sensiz olacak artık. Futbolu sanatlaştırandın, golcüydün, pasördün, ustaydın, profesördün, taraftardın, babaydın, aşıktın, centilmendin, saygıydın, sevgiydin, adamdın, adamın temel elementiydin. Ne desek az kalacak son tahlilde. Yolun açık olsun on numara, yolun açık olsun büyük kaptan, seni izlemek zevkti.





                            

                            

1 yorum:

Protanopia dedi ki...

Karşı yakadan bakınca bile gerçekten sevilen adam olmak kolay değildir. Alex bunu başaranlardan. Karakteri beni için tabi ki daha çok anlam ifade ediyor ama başarılarını da hesaba katınca sizin için gerçek efsanenin tanımı oluyor.