Ne izledik boyle, ne dunya kupasi oldu ama! 98 dunya kupasindan bu yana iyi kotu dunya kupalarini takip ediyorum. 98'de orta1'iz tabi, yaz geliyor yurttan ayrilacagiz, tahminlerimizi yurdun bahcesindeki betona, keresteye kazitip olumsuzlestirmeye calisiyoruz. Sosyal medya filan olmayan yillar tabi, biz de tam anlamiyla bebeyiz. Cok bildigimden takip ettigimden oturu degil, ama cocukluktan gelen sikca duydugumuz Maradona efsanesinden oturu, Maradona'nin takimi Arjantin benim tahminimdi hatirliyorum. Sonraki turnuvada artik liseyiz, haftasonu sabahin koru kalkip Arjantin-Nijerya macini ve Fenerle anlasan Ortega'yi izledigimi hatirliyorum. Sonra Messi efsanesi basladi, Arjantin adina dunya kupasi umutlari hic olmadigi kadar yukseldi. 2006'da muhtesem cocuk Messi'nin oynatilmamasi koc Pekerman'in ayibi. 2010 Messi'nin firtina gibi estigi prime donemine denk gelen kupaydi ve tahminlerimiz burada duruyor. Arjantin'in dunyanin en iyi oyuncusunun prime donemine bugunku kadrodan cok daha iyisi ile denk geldigi o doneminde, kagit uzerindeki avantajlarindan oturu yari final yapar tahminini, yetersiz bir Maradona teknik ekibinden oturu yapiyoruz. Bugunku teknik ekip olsa kupanin en buyuk favorilerinden biri olurlardi. Yazik etti cidden Maradona o turnuvadaki potansiyele. 2014'de Messi hala en iyisi ve bundan oturu favorimiz yine. Ama Arjantin yine saglam duran bir ekip gibi durmuyordu. Ona ragmen firtinalar estiren Almanya ile finalde dise dis bir mucadele neticesinde uzatmalarda golu yiyip ikincilikle yetiniyorlardi. Ortasahasi olmayan, defansi kalecisi vasatustu olan, o Arjantin'e bu bile buyuk basariydi acikcasi. Yine de Higuain ve Palacio'nun kacirdigi iki buyuk firsat degerlendirilse kupayi alacaklardi belki. 2018'de gruplardan sonra ilk rauntta, turnuvanin sampiyonu Fransa'ya elendiklerinde, o turnuva da bitmisti bizim icin. Artik dunya kupasinin Messi icin masalsi bir hayal oldugunu biliyorduk hepimiz. 2022'de ne de olsa 35 yasinda olacakti ve Arjantin'in Aguero, Di Maria, Higuain gibi o muhtesem hucum hatti artik kramponlari asacak emeklilik donemlerine denk gelecekti. Bu takimin dogru bir teknik adam bulamayacagini, bulsa da zaten bir sekilde kaybedilen finallerin etkisi ile yine kupaya uzanamayacaklarini icsellestirdik bir nevi. Messi bile inanmiyordu belki artik o en buyuk hayaline. 2014 dunya kupasi finalinden sonra ust uste 2 Copa America finalini kaybedince milli takimi biraktigini duyuruyordu Arjantin'in "yeni maradona"si. Donmesi icin kampanya baslatildi ve henuz biyiklari terlememis delikanli Julian Alvarez de donmesi icin mektup yazan hayranlarindan biriydi o donem. 2006'da milli takimi benchte beraber takip ettigi takim arkadasi Lionel Scaloni, Messi'nin idollerinden biri olan Pablo Aimar ile birlikte yine 2018 dunya kupasindan sonra, onu devam etmesi icin ikna eden isimlerden biri olarak hikayede yer aliyordu. Scaloni yeni ekibi ile beraber, Messi'nin milli takimda bu kez zevk alarak oynadigi bir takim ve sistem kuruyor ve gecen yil 2021'de nihayet o takim Copa Amerika'yi kazaniyordu. Copa Amerika finalinin oynandigi gun, arkadasimla hiking'e gittigimiz birgune denk gelmisti ve Messi'nin sonunda milli takimla buyuk bir kupayi almasina sevindigimiz dun gibi aklimda. Sonraki yil gelecek olan bu muhtesem dunya kupasi sampiyonlugunu, o zaman bile hayal edemezdik.
Messi ama hayal etmeye devam ediyordu. Ona inanan butun bir teknik ekip ve Messi'yi idol olarak goren Arjantin'in yeni nesil yildizlari; Alvarez, Enzo Fernandez, Mac Allister gibi genc, yetenekli ve dinamik bir kadro, kader arkadasi Di Maria ile olmustu artik ve Katar dunya kupasi seruvenine basliyorlardi. Turnuva baslarken, bircok kisi icin en buyuk favoriler Brezilya, Fransa, Ispanya'ydi. Daha sonra Ingiltere, Portekiz, Arjantin, Almanya gibi takimlar geliyordu. Arjantin'in kupayi almasi bir yana yari final, final gormesi cok buyuk bir basari olacakti. Hatta Alvarez bu hikayenin ceyrek final Hollanda maci oncesinde bunu su sekilde dile getirmisti: City'e ilk katildigi donemde, Portekiz'li oyuncular Pep ile kimin kupayi alacaklarini tartisirlarken Portekiz'i, diger Avrupa takimlarini ve Brezilya'yi sayiyorlardi. Pep, Alvarez'i isaret ederek, Arjantin'in cok iyi takim oldugunu o zaman dile getiriyormus. Turnuvaya Arabistan yenilgisi ile basladiklarinda sampiyonluga inanan sayisi iyice azalmisti. Messi ama bu takima inaniyordu, bu sefer farkliydi, takim farkliydi, o farkliydi. Yenilgiden sonra bize inanin, bu hikaye devam edecek diyordu. Arjantinlilerde inanc devam edecekti elbette. Gruplarda kalan iki maci alip Avustralya ile eslestiklerinde artik ceyrek finali goreceklerine inanc tamdi. Arjantinliler aslinda, Messi'yi 2014'ten sonra "Arjantinli Messi" olarak gormeye baslamislardi. O zamana kadar hala "bu cocuk alamanci (katalan messi), bizden numunelik eser kaldi" seklinde hayiflaniyorlardi. 2014'ten sonra artik o kutsal 10 numaranin ruhunu tasiyan gercek bir idoldu, yediden yetmise herkes artik bagrina basiyordu. Hollanda macindaki hirsi, kavgadan gurultuden cekinmeyen, alisik olmadigimiz bir Messi'nin varligi bu donusumu gosteriyordu. Yari finalde turnuvanin en buyuk favorisi olan Brezilya yerine Hirvatistan'in gelmesi de goklerden gelen bir karar olmaliydi. Final yolu acilmisti ve finalde de artik kaybetmezlerdi. Finale ciktiklarinda, pandemi ile beraber iyice boka saran ekonomiye ragmen, Arjantinliler evlerini satiyorlardi ve bu ölümsüz ana sahit olmak istiyorlardi. Futbola olan, kelimelerle anlatmanin zor oldugu latin tutkusunun ifadesiydi bu. Ayni zamanda bu, ugruna evini satacak kadar buyuk bir inanışın ifadesiydi. Messi son tangosunu yapacakti. Rakip kim olursa olsun, son sampiyon Mbappe'li ve yildizlar karmasi Fransa olmasi bile birseyi degistirmeyecekti.
Finalin ilk 70 dakikasinda sahada Fransa yok gibiydi adeta. Arjantin, Fransa'yi mat etmisti ve macin hikayesi tipki bir onceki yari final turundaki Hirvatistan zaferine benzemeye baslamisti. O mactaki gibi perde, Messi'nin muhtesem penaltisi ile acilmis ve hemen akabinde hizli kontra-atak sonucunda ikinci golu bulmuslardi. Simdi sira 3'u bulup bu isi bitirmekti, zira 2-0, en tehlikeli skordu. Ve o korku filmini ceyrek finalde Hollanda macinda izlemistik. 64'te macin Messi ile birlikte diger yildizi, sol kanadi otoban gibi isleten Di Maria cikinca ve sonrasinda Fransa'nin yaptigi degisikliklerle macin seyri degisiyordu. O ana kadar ucuncuyu atip fisi cekemeyen Arjantin aci cekecek gibiydi. Otamendi ceza sahasinda Kolo Muani'ye gecilip onu aptalca dusurdugunde, Fransa ruzgari arkasina almisti artik. Mbappe'nin 2 dakikada biri penalti olmak uzere 2 harika golu ile maca esitlik gelmisti bile. Final kaybedilseydi o tutkuyla evini satanlar Otamendi uzerinde sergileyecekti muhtemelen tutkularini. O sok ile daha fazla gol yemedikleri icin sansli bile sayilabilirler. Uzatmaya gitmeden Messi'nin muhtesem sutunu Hugo Lloris cok iyi uzanip celince, kaptan Messi'nin daha nokta koymadigi belliydi. Uzatmalarin ikinci yarisinda Messi yine sahnedeydi. E artik aldik diye sevinirken, bu kez mallik sirasi Montiel'deydi. Elle mudahale ve penalti. Skor yine esitti. Buradan kaybetselerdi bu kez Otamendi ile birlikte genc Montiel degil, dunyalari kaciran Lautaro Martinez tutkularin efendisi olacakti. Bu dunya kupasinin muhtemelen en epik finalinin sonucunu artik penaltilar belirleyecekti. Messi'nin 2 ve Di Maria'nin 1 gollerine karsilik, Mbappe hattrick ile cevap vermisti. Son tangoyu yapan 2000'li yillarin ortasindan bu yana dunyanin en buyuk superstarina karsilik, son yillarin ve muhtemelen gelecek yillarin yeni superstari pes etmiyordu. Mac devam etse muhtemelen tangoya devam edeceklerdi daha ama, neyseki 120 dakika bitti ve penaltilara sira gelmisti artik. Her iki takimin superstari acilisi yapacaklardi. Penalti atislarinda Baggio gibi Zico gibi donemin superstarlari bu anlarda bogulmuslardi, ama neyseki bu kez her iki tarafin da superstari penaltilari basariyla gole cevirmeyi basarmislardi. Sonrasi kaleci Emi Martinez'in kahramanlasmasi ve nihayet kupa tum zamanlarin en iyisinin elindeydi artik. Buraya gelmeden kolayca alinabilirdi belki bu final ama, bu durumda muhtemelen penaltidan oturu, Fransa'nin silik goruntusunden oturu bu final golgeli olacakti ve acikcasi cok uzun sure de hafizalarda yer alamayabilirdi. Macin bu sekilde son derece epik olmasi da goklerden gelen ikinci bir karar olmaliydi. Zira bu, Maradona'dan sonra futbolun yeni tanrisinin son tangosuydi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder